Zaman

Evlilik Sorunları: Nedenleri, Tahlilleri ve Sağlıklı Bir Bağlantı İçin Teklifler

Teknolojinin gelişimi, çiftler için hem fırsatlar hem de zorluklar yaratmaktadır. Toplumsal medya ve dijital araçlar, ilgilerde yakınlık kurmayı kolaylaştırsa da kıskançlık, güvensizlik ve bağlantı eksikliği üzere sıkıntılara yol açabilir. Çift terapisi, teknolojinin bağlar üzerindeki tesirini dengelemek için stratejiler sunar. Dijital sonların belirlenmesi ve irtibat marifetlerinin geliştirilmesi, bu sıkıntıların aşılmasında değerlidir. Sağlıklı bir dijital kullanım, alakalarda bağların güçlenmesini sağlayabilir.

Procrastination terimiyle İngilizce olarak literatüre girmiş olan bu durum lisanımızda “erteleme hastalığı’’ olarak kullanılmaktadır. Erteleme hastalığında; yapılacak işlerin gerekli olan güç, vakit, imkan varken dahi yapılmaması, bir sefer yahut tekraren ertelenmesi hatta şuurlu yahut bilinçsiz biçimde işi yapmaktan kaçınılması kelam bahsidir. Erteleme hastalığının yaşanma biçimleri şahıstan şahsa farklılık gösterebilir. Örneğin birtakım durumlarda işler öncelik sırasına nazaran değerlendirilemediğinden, vakit idaresini de sağlıklı formda yapmak mümkün olmamaktadır. Bu üzere durumlarda kişi için işlerin yapılma önceliği vakit ve değer sırasına nazaran değil; istek, motivasyon ve dert seviyesine nazaran belirlenir.

Müzikler, duygusal bağlarla ilişkilendirdiğimiz anıları ve ruh halleriyle beynimizde güçlü izler bırakır, bu yüzden bir müzik çaldığında o periyodun hisleri ve anıları tekrar canlanır. Ruhsal olarak, müzikler şartlanma, nostalji ve bilinçaltı çağrışımları yoluyla geçmişi hatırlatır, duygusal tecrübelerimizi tetikler. Bu süreç, müziklerin yalnızca bir melodi olmanın ötesinde, vaktin ruhunu ve yaşadığımız hisleri yine yaşatan, içsel seyahatlere çıkaran bir güç olduğunu gösterir.

Psikoterapi, kendimizi daha âlâ tanımak ve sıkıntı vakitlerde daha güçlü olabilmek için başvurabileceğimiz tesirli bir seyahattir. Terapist, bize sihirli tahliller sunmasa da empati ve kapalılıkla yönlendiren bir rehberdir. Terapi süreci, sabır, açık irtibat ve dürüstlük gerektirir. Her bireyin muhtaçlıkları farklı olduğu için terapist, bireye özel yaklaşımlar sunar. Terapinin gayesi, duygusal ve zihinsel sıhhati düzgünleştirmek, geçmişin gölgelerinden arınmak ve kendimizi daha yeterli anlamaktır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en değerli şey, terapiyi bir keşif süreci olarak görmek ve kendine güvenmektir.

Madonna Sendromu, psikolojide resmi bir terim olmamakla birlikte, tanınan kültürde çoklukla muvaffakiyet, güç ve bağımsızlık elde eden bayanların, romantik bağlarda zorlanma yahut yalnızlık yaşama durumu olarak tanımlanır. Bu durum, bayanların toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili beklentilerle uyumsuzluk yaşadığı durumlarda ortaya çıkabilir. Tabirin kökeni, müzikçi Madonna’nın bağımsız, güçlü ve özgür ruhlu bayan imajıyla özdeşleşmesi nedeniyle bu tıp bir durumla ilişkilendirilmiştir. Bu sendromu yaşayan bayanlar, çoklukla şu hislerle karşı karşıya kalabilir

Takvimsel bir başlangıç zihinsel bir sıfırlama noktası üzeredir. Tıpkı pazartesi günlerinin diyet yapmak için başlangıç noktası olarak görülmesi üzere.

Vakit idaresi, yalnızca bir takvim yahut saat sıkıntısı değil, birebir vakitte ruhsal bir süreçtir. Kişinin vaktini planlaması, önceliklendirmesi ve tesirli kullanması manasına gelir. Bu süreç, kişinin motivasyonu, alışkanlıkları, amaçları ve gerilim seviyesi üzere birçok faktörden etkilenir.

Beğenilen olmayan hislerden kaçınmak, her insanın doğal isteğidir. Olağan ki, mesken işlerine dalarak ya da yalnızca nefes alarak acıyı bastırabilirsiniz. Fakat bunlar yalnızca süreksiz tedbirlerdir. Kaynaklarını anlamazsanız beğenilen olmayan hisler her vakit geri dönecektir.