Modern dünyada anksiyetenin yeni yüzleri

Belirsizlik çağında yaşamak
Teknoloji ilerledikçe hayat kolaylaşıyor üzere görünse de, belirsizlikler artıyor. Geçim derdi, iklim krizi, dijitalleşen işler, yapay zekânın geleceği… Tüm bu hususlar bireyde daima bir “hazır olma” halini tetikliyor. Bu zihinsel tetikte olma hali, vücutta daima gerilim hormonlarının dolaşmasına neden oluyor.
Sosyal medya kaynaklı mikro anksiyeteler
Her bildirim, her “görülmedi” etiketi, her beğeni sayısı birer mikro gerilim kaynağı haline geldi. Bu küçük fakat sık tekrar eden uyarıcılar, zihni daima uyararak hudut sistemini yoruyor. Çağdaş anksiyete artık büyük krizlerden değil, küçük kesintisiz tansiyonlardan besleniyor.
Anlam boşluğu ve varoluşsal kaygılar
Modern insan, fizikî tehlikelerden çok “neden yaşıyorum?”, “yeterince uygun miyim?”, “ne işe yarıyorum?” üzere sorularla karşı karşıya. Bu soruların net karşılığı olmadığında, kişi görünmez bir huzursuzluk içinde sıkışıp kalabiliyor. Bu da anksiyeteyi kronikleştirebiliyor.
Çözüm, yavaşlamakta ve yine bağ kurmakta
Modern anksiyete, sırf kişisel bir bozukluk değil, ömür usulünün doğal bir sonucu. Bu nedenle tahlil de ömür usulünde bâtın. Şuurlu farkındalık (mindfulness), tabiatta vakit geçirmek, dijital hudutlar koymak, bireyin bedellerini ve mana arayışını yine tanımlaması bu sürecin yapı taşlarını oluşturur.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz