Mersin Masaj

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), zorlayıcı fikirler (obsesyonlar) ve bunlara karşılık gelen tekrarlayan davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur. OKB’li bireyler, denetim edemedikleri rahatsız edici fikirlerle uğraş ederken, tasayı hafifletmek için daima ve çoklukla gereksiz tekrarlayıcı davranışlar sergilerler. Bu bozukluk, kişinin ömür kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Tasa, gelecekteki belirsizlikler ya da tehditler karşısında hissedilen ağır kaygı ve endişedir. Doğal bir hayatta kalma reaksiyonu olsa da, çok ve daima hale geldiğinde ruh sıhhati sıkıntısına dönüşebilir. Telaşın belirtileri, zihinsel (sürekli telaş, dikkat eksikliği) ve fizikî (hızlı kalp atışı, terleme, uyku problemleri) hallerde kendini gösterir. Korkunun biyolojik, ruhsal ve çevresel faktörlerin birleşimiyle oluştuğu düşünülür. Korku bozuklukları şunlardır: Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu, Panik Bozukluk, Toplumsal Anksiyete, Fobiler ve Travma Sonrası Gerilim Bozukluğu. Tedavi, psikoterapi (özellikle BDT ve EMDR), ilaç tedavisi, ömür üslubu değişiklikleri (egzersiz, meditasyon) ve toplumsal dayanakla sağlanabilir. Dertle başa çıkmak için nefes idmanları, mindfulness ve uygun vakit idaresi stratejileri önerilir. Korkuyu aşmak için profesyonel dayanak alınması kıymetlidir.

Depresyon Nedir? Depresyon, bireyin hislerini, fikirlerini ve davranışlarını olumsuz etkileyen önemli bir ruh sıhhati problemidir. Daima hüzün, ilgi kaybı, güç düşüklüğü, uyku ve iştah meseleleri üzere belirtilerle kendini gösterir. Nedenleri ortasında biyolojik, ruhsal ve toplumsal faktörler bulunur. Tedavi formülleri ortasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve hayat üslubu değişiklikleri yer alır. Ayrıyeten tertipli antrenman, toplumsal takviye ve küçük maksatlar belirlemek depresyonla başa çıkmada yararlıdır. Depresyonun tedavi edilebilir olduğunu unutmamak ve profesyonel takviye almak düzgünleşme sürecinde kritik değere sahiptir.

EMDR Nedir? EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yine İşleme), travma tedavisinde kullanılan bilimsel bir terapi metodudur. Dr. Francine Shapiro tarafından geliştirilen bu usul, travmatik anıların tesirini azaltmayı ve beynin bu anıları sağlıklı bir formda işlemlemesini sağlar. Terapide, danışan travmatik anıyı hatırlarken göz hareketleri yahut öteki iki taraflı uyarımlar uygulanır. EMDR, travma sonrası gerilim bozukluğu, korku, depresyon, fobiler ve özgüven meseleleri üzere durumlarda tesirlidir. Terapinin dört basamağı vardır: öykü alma, kıymetlendirme, uygulama ve takip. Sistem, travmatik anıların tesirini azaltarak bireylerin şimdiki vakte odaklanmasını ve daha sağlıklı bir hayat sürmesini takviyeler. Lakin, her birey için uygunluğu uzman değerlendirmesi gerektirir.

Kalabalık yalnızlık, bir bireyin etrafında birçok insan bulunmasına karşın kendisini derin bir yalnızlık hissi içinde bulması manasına gelir.

Tırnak mantarı (onikomikoz), tırnaklarda renk değişimi, kalınlaşma ve hal bozuklukları ile kendini gösteren yaygın bir enfeksiyondur. Bu durum, estetik meselelerin ötesinde ağrıya ve günlük hayat kalitesinin düşmesine yol açabilir. Mantarlı tırnak bakımı, profesyonel tedavi ve sistemli mesken bakımı ile denetim altına alınabilir.

Müzikler, duygusal bağlarla ilişkilendirdiğimiz anıları ve ruh halleriyle beynimizde güçlü izler bırakır, bu yüzden bir müzik çaldığında o periyodun hisleri ve anıları tekrar canlanır. Ruhsal olarak, müzikler şartlanma, nostalji ve bilinçaltı çağrışımları yoluyla geçmişi hatırlatır, duygusal tecrübelerimizi tetikler. Bu süreç, müziklerin yalnızca bir melodi olmanın ötesinde, vaktin ruhunu ve yaşadığımız hisleri yine yaşatan, içsel seyahatlere çıkaran bir güç olduğunu gösterir.

Terapi, kendinizi tanıma ve anlamlandırma sürecinde güçlü bir rehberdir. Duygusal yüklerden kurtulmayı, gerilim ve telaşla başa çıkmayı, sağlıklı ilgiler kurmayı ve olumsuz fikir kalıplarını dönüştürmeyi sağlar. Büyük değişimlerle baş etme hüneri kazandırarak hayatınıza yeni bir bakış açısı getirir. Terapi, daha istikrarlı ve şuurlu bir ömür için atabileceğiniz kıymetli bir adımdır.

Duygusal Zekayı Tanıyalım… Son 20-25 yılda yapılan araştırmalar, çocuklarımızın daha zeki olmalarını sağlamakta gibisi görülmemiş bir muvaffakiyet elde ettiğimizi gösteriyor. Her jenerasyon bir evvelkinden daha zeki üzere görünürken, duygusal ve toplumsal marifetler adeta zayıflamaktadır. Araştırmalar ayrıyeten kendisinin ve karşısındakinin hislerini fark edip uygun davranışlar gösteren duygusal zekası yüksek insanların daha başarılı ve memnun bir hayat sürdüklerini de göstermektedir.

Beşerler ortasındaki irtibat, kelamlardan öte bir boyut taşır. Yüz sözleri, ses tonları, vücut lisanı üzere görünmez ipliklerle birbirimize bağlıyız. Bu karmaşık örüntüde, his bulaşması olarak bilinen olgu, toplumsal hayatımızı şekillendiren çekirdek bir …